209 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Seni Yazıyorum düşmüşken dudaklarına hece bir şiir daha yaz bu gece değmişken sesine sıla düş yollara bekle onu... gelsin ilham vericin gelsin zihnin bahçesinin bülbülü versin bir kadehlik ilacın onu yaz,içtikçe şarabını aşkın sarhoşu ol sonra yazdıklarının Gemaakte vertalingen Writing You | |
| |
| |
280 Uitgangs-taal Saygısı karşısında ceket iliklersiniz. “Efendi... Saygısı karşısında ceket iliklersiniz. “Efendi adam†lafı artık kullanılmıyor mesela. O tam bir efendidir" şeklinde konuştu.
Omer çocuk gibi ve neşeyle güldüğünü de belirten Kazim, onun iyi bir insan olduğunu belirterek "Bütün yönetmenlerin çalışmak isteyeceği bir oyuncu tipidir. Öğrenmeye ve çalışmaya açtır" ifadelerini kullandı. Gemaakte vertalingen You would do your jacket... | |
397 Uitgangs-taal Çocukları eve bağlar, aile bireylerini bir araya... Çocukları eve bağlar, aile bireylerini bir araya toplayarak aralarında yeni ortak ilgilerin doğmasını sağlar. Aileler için bir kültür kaynağı görevi görür. Çocukları düşünmeye teşvik eder. Çocukların ilgi ve yaşantı alanlarını genişletir. Çocukların estetik zevklerini genişletir. Çocuğun sözcük dağarcığını genişletir. Televizyonu genel olarak düşündüğümüzde çocuklar için okul yoluyla düzenlenmiş, sistemli, amaçlı öğrenim için kullanabileceğimiz bir araç haline dönüşebilir. Gemaakte vertalingen It connects children to home... | |
249 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Seninle konuşmayı çok özledim,kimseyle... Seninle konuşmayı çok özledim,kimseyle konuşmaktan zevk alamıyorum,ama sen hala bana haber vermiyorsun,bu kadar uzun süre nasıl dayandın anlamıyorum.Ne zaman hallediceksin bu sorunu,gerçekten beklemek zor geliyor artık.Umursamadığını düşünüyorum ve korkarım ki yavaş yavaş buna inanmaya başlıyorum. Gemaakte vertalingen I miss talking to you... | |
| |
| |
| |
| |
| |
353 Uitgangs-taal Küçük Bir İzin Merhaba; Öncelikle belirtmeme izin verin,hikayenizi büyük bir zevkle ve heyecanla takip ediyorum.Eğer izin verirseniz güzel hikayenizi bizim ana dilimiz olan Türkçeye çevirip kendi hayran sitemizde yayınlayacağız.Elbette ki hikayenin size ait olduğunu ve bizim yalnızca çeviri görevini üstlendiğimizi belirteceğiz.Emeğinize asla saygısızlık etmek istemeyiz.Dilerim bu konuda bize izin verirsiniz.
Türkiye'den sevgilerle. Merhaba, İsteğimi anlatabilmek amacıyla "We think that translate your story into Turkish provided that we'll quote as authority. Do you let to do this?" şeklinde çevirdim ama amacıma ulaşmak için üslubumu yumuşatmak istiyorum.Dilerim bana yardımcı olursunuz. Gemaakte vertalingen Hello First of All | |
| |
327 Uitgangs-taal İstanbul’da okullarda gösteri.. İstanbul’da okullarda gösteri yaparak hayatını kazanmaya çalışan Turgut, anne şefkatinden mahrum bir şekilde büyüyen oğlunun hayattaki tek varlığıdır. Bir gün gösteri yaparken oğlu Umut’un kan kanserine yakalandığını öğrenir. Paranın gücünü konuşturduğu bu nankör hayata karşı sevgi ve azimle mücadele eden Turgut, oğlunun daha iyi bir hayat sürmesi için son bir fedakârlık yapmak zorundadır. Gemaakte vertalingen Trying to earn his living... | |
202 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Yumurta yumurta sarısı vetoz şeker kapta... Yumurta,yumurta sarısı vetoz şeker kapta karıştırılır. Yağ ve çikolata benmari usulü eritilir. karışımın içine dökerek karıştırılır. Un ve kabartma tozu eklenir. Kek kalıbı yağlanır un serpilir 180 önceden ısıtılmış fırında 5 dakika pişirilir kektarifi Gemaakte vertalingen In a bowl, mix egg yolk and... | |
665 Uitgangs-taal Denizin büyüsüne kapıldım. Bir anda alıp beni... Denizin büyüsüne kapıldım. Bir anda alıp beni uzaklara götürdü. Denizin kokusunu içime çektikten sonra kulenin diğer taraflarını gezdim. Kuleden çıktıktan sonra aklımda hep denizi canlandırdım. Daha sonra Boğaz turuna çıktım o muhteşem denizi daha yakından görebilmek için. Denizin bembeyaz köpükleri ilgimi çekti. Vapurla köprünün altından geçmek ayrı bir zevkti benim için. Turdan sonra tarihi yerleri gezmeye devam ettim. Gezime Sultan Ahmet Camii'yle devam ettim. O kadar kalabalıktı ki nefes almakta zorlanıyordum. Daha sonra oraya yakın bir yerdeki kiliseye gittim. Kiliseye hayatımda ilk gelişimdi. Çok sessizdi, kendimi huzurlu hissettim. Bir süre orada kaldıktan sonra Dolmabahçe Sarayı'na gittim. Çok eski tarihi eşyaların hepsi orada duruyordu. Eşyaların asimetrik oluşu dikkatimi çekti. ceviri biranonce yapilirsa sevinirim benim icin onemli. Gemaakte vertalingen I fell under the spell of the sea... | |
130 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" para yoksa aşk yalandır.seni çok seviyorum diyen... para yoksa aşk yalandır.seni çok seviyorum diyen bir kadın; parasal sıkıntı çektiğini söylediğin anda saçma sapan şeyleri bahane ederek size güle güle der... blogumda yayımlamak üzere yukarıda ki gibi küçük notlar yazdım..bir çoğunu bildiğim kadarı ile ingilizce yazdım..ama yukarıda ki metni tam olarak nasıl yazacağımı bilemedim...yardımcı olmanız dielği ile Gemaakte vertalingen If there is no money, love is a lie... | |
90 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" sezen aksu-arkadaş Çok zamandan beri eski dostlar Birbirini aramaz oldu Aramıza hayat girdi Yıllar bize yaramaz oldu Gemaakte vertalingen Sezen Aksu Verflossene Zeit | |
| |
| |